Uluslararası Medya ve Enformasyon Derneği (UMED) ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü iş birliğiyle ”Ortadoğu Sinema Akademisi” ilk kez Ankara’da başladı.
UMED sınıfında başlayan akademide birbirinden değerli ve tecrübeli senarist, oyuncu, kurgucu ve yönetmenler ders veriyor. Derslere katılan misafir öğrencilerden ücret alınmıyor, çeşitli ikramlarda bulunuluyor.
UMED ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü iş birliğiyle “Ortadoğu Sinema Akademisi” Ankara’da başladı. Sektörden değerli hocaların verdiği derslerin sonunda farklı ülkelerden 55 yabancı misafir öğrenci, kendi yazdıkları senaryoya bir belgesel film çekecek.
Proje koordinatörü Ubeyt Deniz akademi hakkında şunları söyledi:
“Sektörden önemli isimler bu projeyle bir araya geliyor. İlerleyen haftalarda sürpriz isimlerin katılacağı work shop düzenleyeceğiz. Yabancı öğrenciler, sinemaya dair büyük bir fırsat yakalamış olacaklar.”
Derslerde ilk kez simülasyon kullanıldı
UMED Akademilerinin 10.su olan “Ortadoğu Sinema Akademisi” ilk iki haftasında teknik ve teorik derslerle devam etti. Kurgu ve Montaj dersini veren Emre Uğantaş, çekim tekniklerini anlattı. Uğantaş, çekilen sahnelerin değiştirilen kurgularıyla birçok farklı film ya da dizi elde edileceğini söyledi. Derste ilk kez film simülasyonu kullanıldığını dile getiren Uğantaş, “Araştırmalarıma göre Türkiye’deki eğitimlerde daha önce film simülasyonu kullanılmadı. İlk kez çekim tekniklerini ve kamera açılarını simülasyon aracılığıyla size anlatıyorum” dedi.
Yılmaz: Sinopsis, çekeceğiniz filmin fragmanı gibidir
Senaryo derslerine giren Öykü Yılmaz, senaryo yazmanın tekniklerini ve aşamalarını yabancı öğrencilere anlatarak örnekler verdi. Öğrencilere senarist ve yapımcıların kullandığı kavramları bilmeleri gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Eğer bir senaryo yazacaksanız, sinopsis nedir, tretman nedir, bilmelisiniz. Sinopsis senaryonun konusunu özetlemenizdir. Kısaca çekilecek filmin fragmanıdır” diye konuştu.
Özdemir: ilk çekilen film gerçek sanıldı
Sinema Tarihi dersini anlatan Hasan Basri Özdemir, kameranın bulunuşundan sonra Lumiere Kardeşlerin çektiği “Trenin gara gelişi” filminin insanlar üzerinde paniğe neden olduğunu dile getirdi. Özdemir, “Trenin gara gelişi ilk film olarak kabul ediliyor. İnsanlar ilk kez izlediklerinde büyük bir panik ve izdihamla kaçıştılar. Trenin gerçekten üzerlerine geldiğini düşünerek filmi gerçek sandılar” şeklinde konuştu.
Gitar eşliğinde film-müzik ilişkisi anlatıldı
Yönetmen Armağan Pekkaya ise; yönetmeni bir filmin çekim aşamalarında nelerin beklediğini öğrencilere örneklerle açıkladı. Bir yönetmenin; oyuncu ve müzik seçimlerinde dikkatli olması gerektiğini aktaran Pekkaya, kendisini iyi anlayabilecek takım arkadaşlarıyla çalıştığını ifade etti. Derse konuk olarak gelen Tolga Akkuş da Filmde kullanılan müziklerin önemini anlatarak gitarıyla film şarkılarını çaldı.
Ortadoğulu gençler, kendi hikayelerini çekecek
16 Mart-16 Haziran tarihleri arasında devam edecek akademi kapsamında, yabancı öğrenciler kendi hikayelerini anlatan bir senaryo yazarak usta yönetmenler rehberliğinde 1 belgesel filmi çekecek. Çekilecek belgesel filmi akademi sonunda gala gecesinde sertifika töreni öncesinde izlenecek.
Sinemaya genç yetenekler bu akademide yetişiyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve Uluslararası Medya ve Enformasyon Derneğinin iş birliğiyle düzenlenen “Ortadoğu Sinema Akademisi”nde sinema sektörüne oyuncu, kurgucu, yönetmen ve senaristlere yönelik eğitimler başladı.
UMED tarafından dernek merkezinde düzenlenen akademide, tecrübeli senarist, oyuncu, kurgucu ve yönetmenler yabancı ülkelerden gelen 55 öğrenciye ücretsiz ders veriyor.
Akademi kapsamında öğrenciler kendi hikayelerini anlatan senaryo yazarak usta yönetmenler rehberliğinde bir belgesel filmi çekecek ve gala gecesinde sertifika töreni öncesinde bunlar izletilecek.
Proje Koordinatörü Ubeyt Deniz, gazetecilere açıklamasında, “Sektörden önemli isimler bu projeyle bir araya geliyor. İlerleyen haftalarda sürpriz isimlerin katılacağı atölyeler düzenleyeceğiz. Yabancı öğrenciler, sinemaya dair büyük bir fırsat yakalamış olacaklar.” ifadelerini kullandı.
Kurgu ve montaj dersleri veren Emre Uğantaş da çekilen sahnelerin değiştirilen kurgularıyla birçok farklı film ya da dizi elde edilebileceğini anlattı.
Derste ilk kez film simülasyonu kullanıldığını bildiren Uğantaş, “Araştırmalarıma göre Türkiye’deki eğitimlerde daha önce film simülasyonu kullanılmadı. İlk kez çekim tekniklerini ve kamera açılarını simülasyon aracılığıyla anlatıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.- “Sinopsis, çekeceğiniz filmin fragmanı gibidir”
Senaryo derslerine giren Öykü Yılmaz ise senaryo yazmanın tekniklerini ve aşamalarını yabancı öğrencilere anlatarak, şunları kaydetti:
“Öğrencilerin senarist ve yapımcıların kullandığı kavramları bilmesi gerekiyor. Eğer bir senaryo yazacaksanız, sinopsis nedir, tretman nedir, bilmelisiniz. Sinopsis senaryonun konusunu özetlemenizdir. Kısaca çekilecek filmin fragmanıdır.”
“Sinema Tarihi” dersini anlatan Hasan Basri Özdemir ise kameranın icadından sonra Lumiere kardeşlerin çektiği “Trenin gara gelişi” filminin insanlar üzerinde paniğe neden olduğuna işaret ederek, “Trenin gara gelişi ilk film olarak kabul ediliyor. İnsanlar ilk kez izlediklerinde büyük bir panik ve izdihamla kaçıştılar. Trenin gerçekten üzerilerine geldiğini düşünerek filmi gerçek sandılar.” ifadelerini kullandı.
– Gitar eşliğinde film-müzik ilişkisi anlatıldı
Yönetmen Armağan Pekkaya ise bir yönetmeni filmin çekim aşamalarında nelerin beklediğini öğrencilere örneklerle anlattı.
Pekkaya, yönetmenin oyuncu ve müzik seçimlerinde dikkatli olması ve kendisini iyi anlayabilecek takım arkadaşlarıyla çalışması gerektiğini vurguladı.
Derse konuk olarak gelen Tolga Akkuş da filmde kullanılan müziklerin önemini anlatarak, gitarıyla film müziği çaldı.